Dönerin Tarihçesi
Bir et
yemeği olan ve ülkemizde oldukça sevilen döner, dövülmüş ve baharatlarla
harmanlanmış et parçalarının şişe takılarak ateş karşısında pişirilmesiyle
hazırlanmaktadır.
Dönerin
tarihçesi ve nasıl bulunduğuna ilişkin pek çok varsayım olsa da, bunlardan en
eskisi Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme adlı eserinde yer verdiği ‘Kırım Döneri’
tarifidir. Bu nedenle döner Türk topraklarında doğan geleneksel bir Türk yemeği
olarak pek çok milletin yemek kültürüne de etki etmiştir.
160 Yıl Önce Bulunduğu Kabul Ediliyor
Dönerin
tarihçesinin esasında pek çok varsayıma dayandırıldığını belirtmiştik. Kültür
Bakanlığı Yayınları’ndan 1990 senesinde çıkan ‘Kastamonu’nun Ünlü Yemek ve
Yiyecek ve İçecekleri’ adlı kitapta dönerin tarihi 1860 senesine, yani bundan
yaklaşık 160 sene öncesine dayandırılıyor.
Kitapta
geçtiğine göre Kastamonulu bir aşçı olan Hamdi Usta tarafından bulunan döner,
bu aşçıyı ilin en ünlü ustası haline getirmiştir. Daha sonra Hamdi Usta’dan işi
öğrenen Raif ve Şükrü Gülsunar’ın ise dönerin ikinci kuşak mirasçıları olduğu
düşünülüyor.
Bir başka
düşünce yine döner kebabın Bursa’da bulunduğu yönünde. İskender Bey’in yaklaşık
150 yıl önce kuzu çevirmenin yapılış tekniğinden yola çıkarak, kemiksiz kuzu ve
dana etlerini şişe takarak ateş karşısında pişirmesiyle ortaya çıktığına
inanılmakta.
Dönerin
kabul edilen tarihi geçmişi bu şekilde olsa da, sizlere Evliya Çelebi’nin
Seyahatnâme adlı eserinde yer verdiği bazı ifadeleri hatırlatmamızda yarar
vardır.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde
Döner
Bilindiği
üzere Evliya Çelebi’nin on ciltten oluşan ve gezilerini anlattığı Seyahatnâme
eseri, 17. yüzyıl dolaylarında kaleme alınmıştır. Evliya Çelebi’nin 50 yıldan
fazla bir süre boyunca Avrupa, Asya ve Mısır topraklarını gezdiği ve kendine
has üslubuyla gezilerinden notlarını Seyahatnâme adlı eserinde toplamıştır.
Bu eserin
bir bölümünde gezginin yer verdiği bazı cümleler, dönerin ilk izlerine 2.500
yıl öncesinde rastlandığını ortaya koyar nitelikte. Evliya Çelebi’nin
anlatımıyla döner, “Semir bir kuzu kurban edip, dilim dilim edip, bir demir
kebap şişine eti geçirip iki başları ince ortası kalın, eti düzgünce dizerler.
Sonra bir
araba tekerleğini kırıp kebap altını yavaş yavaş yakarak ateş edip bir çeşit
kebap pişirirler ki sanki ilik olur. Tatarlar arasında böyle pişmiş kebabı
yemiş ve 100 okka boza içmiş olan çoktur. İşte bu derece hoş, yumuşak ve taze
kebap pişirirler ki yeryüzünde öyle kebap pişmesi ihtimali yoktur. Araba
tekerleğiyle pişirmek Tatar arasında şarttır.”
Evliya
Çelebi’nin bu anlatımında, dönerin ilk izlerini görmek mümkün. Orta Asya’dan
gelen bu lezzetin günümüzdeki haline kavuşması ise 19. yüzyıl dolaylarındadır.
İlk Dönerciler
Dünya
genelinde sevilen ve farklı milletler tarafından farklı mutfak kültürlerine
uyarlanan dönerin bilinen ilk fotoğrafı 1855 senesinde çekilmiştir. Fotoğrafın
tarihi, daha önce paylaştığımız dönerin tarihi hakkındaki varsayımlardan
birçoğunu da ortadan kaldırıyor gibi görünüyor.
Bir Osmanlı
dönercisinin yer aldığı kareyi fotoğraflayan James Rodbertson, bu fotoğrafı
İstanbul’da çekmiştir. Fotoğraftaki masanın üzerinde bulunan ve kuzu etinin bir
şişe geçirilmesiyle oluşturulan, arkasındaki odun kömürü ateşinde pişen lezzet,
döner kebaptır. Bu fotoğrafın sanatsal değeri olduğu açıktır ve çekilen ilk
döner fotoğrafı olduğu düşünülmektedir.
Türkiye’de ve Dünyada Döner
İlk ortaya
çıktığı zamanlarda yatay olarak pişirilen, daha sonra günümüzdeki dikey
pişirilme tekniği benimsenen döner kebabın pişirilme ve servis tekniklerini de
ele alalım.
Gelişimini
büyük oranda tamamlayan ve günümüze kadar ulaşan dönerin ülkemizde farklı
pişiriliş şekilleri bulunmaktadır. Buna göre, şişe takılan etlerin düzgün bir
şekilde yerleştirildikten sonra, döner bıçağıyla traşlanarak kesik koni, kesik
mekik veya kesik yumurta şekli verilmesiyle hazırlanmaktadır.
Dönerin
Türkiye’de servis ediliş biçimleri arasında porsiyon, pilav üstü, İskender,
dürüm ve tombik gibi çeşitler yer alıyor.
Türkiye’den
1922-1923 yıllarında Yunanistan’a geri dönen göçmenlerle birlikte ülkede yaygın
hale gelen gyros, Türk kültüründe bildiğimiz döner kebaba oldukça
benzemektedir. Buradan Amerika, Avrupa ve Avusturalya gibi kıtalara yayılmış ve
daha pek çok varyasyonu ortaya çıkmıştır.
Yunanistan’da
şişe takılan etlerin ateş karşısında pişirilmesiyle yapılan gyros, genellikle
domuz veya tavuk etiyle hazırlanıyor. Ülkede Müslümanların yaşadığı bölgelerde
ise gyros koyun etiyle hazırlanıyor.
Paket siparişleriniz için bizi arayabilirsiniz.
Başakşehir: 0212 485 82 28
Ümraniye: 0216 328 66 66
▫️
#paketsipariş #farika #farikadöner #ümraniye #tepeüstü #başakşehir #ikitelli #döner #dönerci #yaprakdöner #odunateşinde #yemekneredeyenir #lezzetaşığı #dürüm
Paket sipariş vermenin tam zamanı 🕢
Başakşehir: 0212 485 82 28
Ümraniye: 0216 328 66 66
▫️
#paketsipariş #farika #farikadöner #ümraniye #tepeüstü #başakşehir #ikitelli #döner #dönerci #yaprakdöner #odunateşinde #yemekneredeyenir #lezzetaşığı #dürüm
Farika Döner’in ferah ortamında, sağlığınız için alınmış bütün tedbirlerimiz ile güven içinde lezzetlerimizi tadabilirsiniz.
▫️
#FarikaDöner #Farika #Döner #Ümraniye #Başakşehir #Istanbul